Bedeninde gerçekte mevcut olmayan kusurları bulmak ve bu kusurlardan yüksek seviyede rahatsızlık hissetmek. Quasimodo Sendromu, bireyin bedeninde olmayan kusurları bulması, bunlardan da kendisini kötü hissetmesidir. İşte kendimizi sevmek ve eleştirmek arasındaki ince çizgi..
Quasimodo Sendromu nedir?
Quasimodo sendromunda, kişi bedeninde aslında olmayan kusurları bulup, bunlardan ciddi şekilde rahatsızlık hisseder.
Adını Victor Hugo’nun ünlü eseri olan Notre Dame Kamburu’nda yer alan Quasimodo karakterinden almış bu sendromda birey, kendisinde gerçek olmayan kusurları sanki varmış gibi görür ve bundan rahatsızlık duyar.
Quasimodo belirtileri
Bedensel Disformik Bozukluğu da denen bu sendromda kişi devamlı kendisini ayna karşısında inceler ve kendisinde yeni kusurlar bulur.
Düşünsel uğraşlar, bireyin işlevselliğinde bozulmaya yol açar. Bu durumun ortaya çıkarttığı mutsuzluk nedeniyle kişi kendi iç dünyasına kapanır ve zamanla gerek iş yaşantısından gerekse de sosyal yaşantısından uzaklaşır. İlerleyen durumlarda evden dışarı adım atamayacak hale bile gelebilir.
3 Önemli Belirti
Ergenlik döneminde daha sık karşılaşıldığı gibi kişinin genetik yatkınlığı ile toplumsal algılar da bu durum üzerinde tetikleyici rol oynar. Quasimodo sendromunun önemli olan 3 belirtisi vardır. Bunlar;
Bireyin kendisine çok zaman harcaması
Bireyin kendisini sürekli artan seviyelerde eleştirmesi, görüntüsünde kusur araması ve kusur buldukça bunu arttırması dikkati çeker. En sık yüz bölgesinde kusur arama eğilimi mevcuttur.
Kusurlu olduğuna inandığı yerler hakkında görüş almak ve gerçekte olmayan kusurların ise kendisini çirkin gösterdiğinden bahseder. Düşüncelerini destekleyen fikirler bekler, karşıt fikirler ise inandırıcı gelmez.
Karar verememek
Özellikle giyim ve saç konularında bir türlü karar veremez, üzerlerindeki hiçbir şeyin güzel olmadığını bunun da sebebinin kusurları olduğunu düşünürler. Güzellik algıları farklı olduğundan doğru olmayan kararlar verebilirler.
Sıklıkla, “çirkinim, bana hiçbir şey yakışmıyor, vücudum çok çirkin” benzeri cümlelerle kendilerini demoralize ederler. Hayatlarına dair birçok önemli kararda ise yalnızca güzel olmadıklarından adım atmazlar. Bu durum zamanla özgüven eksikliğine açık hale getirir.
Takıntılar geliştirmek
Gerçek olmayan kusurlar devamlı artarak ilerlediği zaman birbirini tekrarlayan davranışlar da görülmeye başlar. Bunlardan en sık karşılaşılanları; kendini seyretme, saklanma, tırnak yeme, kendini cezalandırma, mahrum bırakmak ve onaylanma arayışında olma isteğidir. Birey, kendisini kıyaslayarak hayat kalitesini düşürüp içine kapanık hale gelir.
Bu ve bu gibi belirtiler dönemsel olabileceği gibi sürekli artış gösteren şekillerde ilerleyebilir. Bu nedenle konusunun uzmanı olan kişiler ile iletişime ge