Ofiste uyku kabinleri dünya üzerindeki çok sayıda şirket tarafından tercih ediliyor. Peki, bu ofiste uyku kabini çalışma düzenini nasıl etkiler?
Ofiste uyumak mümkün mü?
21. yüzyılda şirketler çalışma düzenlerinde radikal değişimlere gidebiliyor. Tabi bu denli radikal değişimlerin mutlaka arka planında kapsamlı bir çalışma yer alıyor. Öyle akla gelen ilk fikir doğrudan uygulamaya konmuyor. Geri planında sebepleri, sonuçları kısa vadede ve uzun vadede nasıl etkileyeceği analizlerle çalışılıyor. Peki, gerçekten ofiste uyumak mümkün mü?
Koronavirus dönemi yaşanmadan önce global şirketler; bir süredir, öğle yemeği saatlerinde kullanılabilecek uyku kabinlerine şirketlerinde yer vermeye başladı. Artarak talep gören bu uyku kabinlerinin ülkemizde yaygınlaşma durumu ise bazı şirketler dışında pek de mümkün görünmüyor diyebiliriz.
Japonların İnemuri Alışkanlığı
Japonların, uzun saatler boyunca uyumadıkları ve işlerine ne kadar kendilerini adadıkları bilinen bir gerçektir. Günlük yaşamlarının hızlı oluşu yüzünden uyumaya neredeyse vakit ayıramayan Japonların bu davranışının altınca derin ise bir gurur yer alır. Japonya’ya gittiğiniz zaman gerek metrolarda gerekse iş toplantılarında uyuklayan insanlar görebilirsiniz. Bu onlar için normal karşılanan hatta aşırı derecede saygı duymalarına yol açan bir durumdur. Ancak uyuklama durumunda etrafına rahatsızlık vermemek beklenir.
“İş toplantısında uyumak mı?” cümlesini kurduğunuzu duyar gibiyim. Evet, kültürel farklılıklar burada belirgin bir şekilde karşımıza çıkıyor. Japon kültüründe, bir faaliyet esnasında ya da işte uyumak daha doğrusu uyuklamak saygı sebebi. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz. Japonlarda toplum olarak, kendilerinin sorumluluğuna verilmiş bir işi keyfi olarak yapmamak ya da aksatmak gibi olumsuz bir davranış şekli yoktur. Uğraşlarına, sağlıklarını riske atsalar dahi tamamlayacak şekilde yetiştirildikleri bir kültüre sahiplerdir. Bu nedenle, ertesi gün yapılacak toplantı esnasında çalışanın uyuyakalmasını ancak bir önceki gece uzun saatler boyunca çalışmasından kaynaklandığını düşünürler. Bu da onlar için iş tamamlanmamış olsa dahi işe harcadığı emeği ifade eder. Bu da beraberinde büyük bir saygı sebebidir. Japonların, bu olur olmadık yerlerde uyuyakalmaları ya da uyuklamalarına inemuri adı verilir.
Peki, iş yerinde uyumak çalışma performansını artırır mı?
Yoğun tempolu bir iş günü, öğleden sonraki zaman dilimi için ya da ağır tempoda geçen bir öğle öncesinde kendini öğleden sonra ki zamana daha dinç bir şekilde hazırlayabilmek için kısa süreli uyku etkili olabilir. Bu kısacık kuş uykusu şeklinde tabi edebileceğimiz dinlenme molası sanki saatlerce uyumuş gibi bir zindelik sağlayabilir. Vücutta adeta bir yenilenme, güç toplama şeklinde etki gösterir.
Bunu öğle molanızda yanınıza getireceğiniz yemek sayesinde, öğle molanızı verimli kullanarak yapabilirsiniz.
Homeofis çalışma düzeninde ise evden çalışırken atıştırmanızın mümkün olduğunu düşünürsek, öğle arasını pekâlâ uyuyarak geçirebilirsiniz. Bu davranış bedeninizin uzun süreli çalışma temposuna daha etkin geçirmenizi sağlar. Uzun vadede ise bedeninizin sağlığını korunmasına, bağışıklık sisteminizin normal seyrinde ilerlemesine yardımcı olur.
İş temposundaki bu yenilenme, geleceğe yatırım olarak hem ruhen hem de bedenen olumlu etkilerle geri dönecektir.
Türkiye'de uyku kabinleri mümkün mü?
Ülkemizde bu tip bir dinlenme düzeninin denendiği biliniyor. Ancak şirket içerisindeki çalışanların, iş yerinde uyuma ya da uyuklama aktivitesine kısa vadede pek olumlu bakacağını düşünmüyorum. Şahsen çalışma performansı üzerindeki etkilerini deneyimlemiş ve çalışma performansına olan olumlu etkilerini görmüş olsam dahi bunu şirketlerin uygulanabilir bir alternatif olarak çalışanlarına sunması önümüdeki yıllarda pek mümkün değil. Hele ki koronavirus sebebiyle şirketlerin çalışanlarını homeofis çalışma düzenine adapte etme yönünde bir uğraşa girdiğini düşünecek olursak, bu pek de yakın zaman için gündemimizde görünmüyor.
İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız