Kufungisisa Nedir? Aşırı Düşünmek Zararlı Mı?

Kufungisisa Nedir? Aşırı Düşünmek Zararlı Mı?

Görünüşe göre beynim, bunu yazdığım esnada laptopuma benziyor: ara sıra aşırı derecede ısınıyor. "Aşırı düşünme" denebilecek duruma eğilimli olabilirim. Hiç ayıklanmamış, içerisinde çok sayıda ufak kılçık bulunan bir parça balık yediniz mi? ve tüm yemek boyunca, kılçıklarını bulmak için çatal ve bıçakla her lokmayı dikkatlice, iyice çiğneyerek buldunuz mu? ve vücudunuza zarar gelmesin diye kaçırdığınız ince kılçıklardan kurtulmak için yoğun efor sarf ettiniz mi? Zaman zaman düşüncelerim böyle olabiliyor.
 
Düşünmenin kötü bir şey olduğunu düşündüğümden değil. Açık olmak gerekirse, birinin düşünmeyi bıraktığını nasıl düşünebileceğini hiç anlamıyorum. Nasıl olur da devamlı düşünmezsin? Bütün bir günü düşüncede kaybolmayı kastetmiyorum, ancak her zaman öncesinde, o anda ve sonrasında kapsamlı düşünmek ve başka hiçbir şey yokken kendinizle ya da başkalarıyla uzun zihinsel diyaloglar kurmak.
 
Hiçbir şeyin olmadığı bir boşluk anı ne zaman olur? Ancak aşırı ısınma kötüdür. Düşünmek de aşırısına kaçınca kötüdür. Sabitleme durumu, döngü, adeta birer kara deliklere dönüşen zihinsel çekim merkezleri meydana gelir. Düşünmek, depresyon ve anksiyete bozukluklarında anahtar olabilir.
 

Kufungisisa nedir?

Kufungisisa işte tam da bu esnada devreye giriyor. Kufungisisa'nın kung fu ya da mantar ile hiçbir ilgisi yok. Kufungisisa kelimesi, Zimbabwe'nin bir dili ve de kültürü olan Shona'da “haddinden fazla düşünmek' manasına gelir. Bu, bir dizi zihinsel bozukluğun kültürel görünümüdür. Eğer çeşitli üzücü düşünceler ile kafanı yoruyorsun ve bunlar bir dizi anksiyete belirtileri ile kendisini gösteriyorsa işte bu kunfungisasa durumudur.
 
Sonuçta ruhsal rahatsızlıkların teşhisleri de içinde yaşanılan kültürle iç içe haldedir. Akıl hastalığı da kültüre bağlı olabilir. Bazı kültürlerin ki buna örnek verecek olursak; Japonya'da tajin kyofusho isminde bir bozukluk vardır. Bu bozukluk, "kişinin sosyal etkileşimlerdeki görünümünün, eylemlerinin başkaları tarafından yetersiz ya da saldırgan olduğu düşüncesi, duygusu yüzünden sosyal ilişkilerden ve durumlardan kaçınma ile karakterize edilir." Dış görünüşle ilgili güçlü beklentiler içerisinde olan kültürler, bu beden imajlarıyla alakalı zihinsel bozukluklara sebep olabilir.
 
Ancak insan insan ve bazı durumlar temelinde oldukça yaygındır. Örneğin, depresyon durumu her yerde karşılaşılıyor, ancak aynı sıklıkta ya da aynı yorumla değil. Çok fazla düşünmenin, kültürde belirli türden zihinsel poblemleri tanımlamanın yaygın bir ifadesi olduğunu belirtmektedir. Nitekim çok fazla düşünmenin beyine ve vücuda zarar verdiği ve baş ağrısı ve baş dönmesi gibi semptomlara yol açtığı kabul edilir. Örneğin; Nijerya'da aşırı bir biçimde yoğun tempoda çalışmanın, "ısı hissi ya da kafadan duman çıkması hissi gibi belirtilerle" beyni olumsuz etkilediği düşünülüyor.
Belki de beyni aşırı derecede ısıtmak mümkündür. Sonuç olarak yoğun düşünce alelade düşünceden farklı olabilir. Eğer ki işin içinde derin duygular bulunuyorsa, bu tam da bir Spock durumu değildir. Ancak çoğunun nedenden çok belirtilere odaklandığından şüpheleniyorum. Düşünmek depresyona yol açmaz; depresyon düşünmeye yol açar.
Mide bulantısı ya da kulak ağrısına bir durum demek gibi bir şey bu. Onlar yalnızca semptomlardır. Aşırı düşünme de bence bir semptomdur. Ancak bu yalnızca bence.

Yorum Bırak (Mail Adresiniz Görünmeyecektir.)

Security Code