Düşünün ki sıcak bir Temmuz günü öğle sıcağında koşuyorsunuz veya Ağustos ayında sıcağın altında bahçeyle uğraşıyorsunuz. Susuz kalmamak adına her aktivite öncesinde, sırasında ve aktivite sonrasında sıvı almanız gerektiğini biliyorsunuz. Peki ya soğuk hava dehidrasyonu?
Hidrasyon durumu kışın çok dramatik olabileceği ile ilgili bir algı var. Ancak doğru sıvı alımı ile dehidrasyon durumu kontrol altına alınabilir.
Kışın Dehidrasyona Yol Açabilecek 3 Faktör
Bu durumu tetikleyebilecek birkaç soğuk faktör vardır:
1. Kapalı Ortamda Isı Sinsi Bir Dehidrasyon Kaynağıdır
Ofisinize veya evinize pompalanan tüm ısı binayı sıcak tutarken "iç ortam havası gerçekten kuru" olabilir. Bu, sizi havadaki tüm nemden alıkoyar. Çalışırken, uyurken ve dışarıda vakit geçirmek için günün büyük bir bölümünde bu kuru sıcağa maruz kalmanız sıvı kaybetmenize sebep olur ve susuz kalabilirsiniz. Bu da sık sık nemlendirici kullanmanıza yol açar.
2. Giyinmek Ter Kaybını Unutturur
Sıcaklık düştüğünde, dışarıda egzersiz yapmak zihniniz ve vücudunuz için iyidir. Ancak üşümekten hoşlanmayan biriyseniz, bilerek aşırı giyinebilirsiniz. Pek çok insan giysilerini arttırarak terliyor, ancak kendilerini sıcak hissetmedikleri için oldukları kadar ter kaybettiklerinin farkında değiller.
3. Artık Su Etrafında Taşımıyorsunuz
Hava sıcakken her zaman bir su şişesine ulaşabilecek uzaklıktasınız. Ancak soğukta susamadığınızı ve belki de üşüdüğünüz için yanınızda bir su şişesi taşımak istemezsiniz.
Ne kadar su içmeyi hedeflemeniz gerektiğine gelince, erkeklerin hem içecek hem de yiyeceklerden yaklaşık olarak 8 bardak sıvı sıvı tüketmelerini ve kadınların ise duruma göre 8-10 bardak su tüketmelerini önermektedir.
İnsan beslenmesi, yiyecekler ve egzersizler hakkında bedeni kontrol etmenin en iyi yolu idrar testi yapmaktır. İdrarınız soluk sarıysa, sağlıklıdır. "Bu test ile anlık su durumunuzu kontrol edebilirsiniz.
Dehidrasyon Belirtileri Sinsi ve Tehlikeli Olabilir
Şiddetli dehidrasyon kafa karışıklığına, bayılmaya, hızlı kalp atışına, nefes almaya ve hatta şoka yol açabilir. Doğal olarak bu noktaya sadece içeride masanızda oturarak gelmeniz pek olası değildir, ancak hafif dehidrasyonun bazı sonuçlarına maruz kalabilirsiniz, örneğin:
• Baş ağrısı: Dehidratasyon belirtisi değil, aynı zamanda migren için bir tetikleyici olabilir , Geçmiş araştırmalar günlük su alımının artmasının migren hastalığında iyi iyileştirmeye yardımcı olduğunu gösteriyor.
• Kuru ağız
• Kuru cilt
• Baş dönmesi
• Enerji Eksikliği: Pek çok insan bunu “öğle vakti çöküşü” olarak adlandırır. İyi bir kahvaltı yapmamak ya da öğle yemeği yemek için vaktinizin olmaması gibi nedenlerle de olabilir ve susuz kalabilirsiniz.
Kış Hidrasyonunu önlemek için 6 İpucu
Günün çoğunu COVID-19 nedeniyle evinizde geçiriyorsanız veya evden çalıştığınız için çok oturuyor olsanız dahi, yine de su içmeniz gerekiyor. Bunu alışkanlık haline getirmenin yolu:
1. Taşınabilir Su Şişesi alın
Su şişenizi gittiğiniz her yere götürün. Her zaman evde kalıyorsanız, bu aslında daha kolay. Tek yapmanız gereken odadan odaya su şişenizi taşımak.
2. Masanızda Belirlenmiş Su Olsun
Bir sürahi su doldurun ve bir hatırlatma olarak masanızın üzerinde tutun, bardağınızı yudumlayıp doldurmaya devam edin.
3. Suyunuza Tat Verin
Doğranmış elma gibi meyve parçalarını sade suya bırakın. Gerçekten yaratıcı olmak istiyorsanız, şekersiz bir buzlu çay poşeti ile su demleyin ve meyve parçaları ekleyin.
4. Su İçeren Gıdalar Tüketin
Sıvılardan ve gıdalardan gelen suyun tamamı hidrasyona katkıda bulunur. Meyve ve sebzeler genellikle su sağlar ancak çorba gibi diğer yiyecekler de vücudunuzun su ihtiyacını karşılamasına yardımcı olur.
Altın Kural
Susuz her içeceği bir bardak su ile eşleştirin. Sabah büyük bir bardağı kahve ve başka bir büyük bardağı suyla doldurun. Öğle yemeğinde, suyla dolu başka bir kupa, artı bir fincan çay veya kahve gibi bir içecek.